DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İznik’te anayasa değişikliği referandumu için halkan ‘hayır’ oyu vermesini istedi. Aksakal, ‘Hiç gereksiz konular üzerinde tartıştırıp insanları, asli meseleleri göz ardı etmeye çalışacaklar’ dedi. DSP İznik İlçe Teşkilatını ziyaret eden Genel Başkan Aksakal’a ilçe başkanı Cemal Güneş ve yönetim kurulu üyeleri çini tabak hediye etti.
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Genel Sekreter Abbas Deniz, Genel Başkan Yardımcıları Murat Özbilge, Hüseyin Kul, Bursa İl Başkanı Cehit Akıncı, Parti Meclisi Üyesi Orhan Yeşilyurt ve DSP İznik ilçe Başkanı Cemal Güneş ile birlikte İznik’te referandum çalışması yaptı. Aksakal, DSP İznik merkez, Çakırca ve Göllüce mahallelerinde halka seslenen Aksakal, referandumda hayır oyu verilmesini istedi.
6 SENE SONRA 15 TEMMUZ YAŞANDI
‘Anayasa değişikliğinin özü temeli, gerçek niyeti şudur.’ Diyen Aksakal, 2010’daki anayasa değişikliğini hatırlatarak, ‘24 maddelik bir anayasa değişikliğiydi. O zaman 2 maddesi çok önemliydi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısının değiştirilmesi ile Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesi maddesiydi. ‘Yetmez ama evet’çiler çıkmıştı. Tehlike buydu ama az diyorlardı. O ‘evet’lerin sonunda Türkiye 6 sene sonra 15 Temmuz darbe kalkışmasını yaşadı. Ne için? Çünkü, devletin kılcal damarlarına kadar girenleri veya o yapılanmanın devletin kılcal damarlarına kadar girmesini sağlayan kurumların başındaki insanları hukuk yargılayamadı. Ne kadar FETÖ’cü hakim savcı varsa o terör örgütünün mensubu varsa birbirlerini kayırdılar kolladır. KPSS’de sınavların sorularını çaldılar, Polis okulu sınavlarının sorularını çaldılar, Askeri okulların sınavlarını çaldılar. Ve buralara kendi adamlarını yerleştirdiler. Bizler gidip şikayet ettiğimizde bunlar mahkemeye çıktığı zaman hepsi beraat etti. Neden? İşte o yapılanmadan dolayı.’ Dedi.
HUKUK EN YÜCE DEĞERDİR
Şimdi yine aynı hadisenin yaşandığını ifade eden Aksakal, ‘Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu terimini kaldırıyorlar. Diyor ki, yüksek kurul ne demek. Yüksek değil artık, bundan sonra kurul var, Hakimler Savcılar Kurulu. Peki, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydu? Hiç düşündünüz mü, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu bulunduğu binanın 25. katında onun için mi yüksek? Hukuk adalet bir toplumda en yüce değerdir. Hiçbir siyaset, hiç bir kişi hiçbir zümre o adalet duygusunu zedeleyemez onun önüne geçemez. Onun için yüksektir. Onun için yücedir.’ Diye konuştu.
HSYK’NIN HEPSİNİ KENDİ SEÇİYOR
Anaysa değişikliğinin referandumdan geçmesi halinde Hakimler Savcılar Kurulu’nun neredeyse bütün üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanacağına dikkat çeken Aksakal, şöyle devam etti: ‘4 tanesini direk kendisi belirleyecek. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri içerisinde bakanlar kurulunu oluşturulur diyor. Adalet Bakanını da Cumhurbaşkanı belirleyecek, etti 5. Üst düzey bürokratları Cumhurbaşkanı belirler ve atar diyor. Adalet Bakanının müsteşarı da kurul üyesi, etti mi 6. Geriye kaldı 7. O 7 taneyi de meclis seçecek diyor. Mecliste de çoğunluk kendi partisinde olduğundan o 7 kişide Cumhurbaşkanı belirlemiş olacak. Ve 13’te 13. Ama televizyonlara çıkıyorlar diyorlar ki, bu ‘hayır’ kampanyası yapanlar yalan söylüyor. Cumhurbaşkanı 4 kişiyi belirler. Doğru, öyle yazıyor. Saydığımda bir yalan var mı?
ASLİ MESELELERİ GÖZARDI EDİYORLAR
‘Niye sandığı aynı gün koyuyorsun. Cumhurbaşkanı seçimi ile TBMM seçimi diyorsun aynı gün olur. Cumhurbaşkanı adayı olacak kişi aynı zamanda partisinin genel başkanı olabilir diyorsun. Demek ki Cumhurbaşkanı adayı meydanlara geldiğinde seçim zamanı diyecek ki, ‘Beni Cumhurbaşkanı seçeceksiniz ama, partimi de parlamentoda birinci parti yapın ki, çalışalım.’ Ne diyorlardı şimdi; ‘Elimizde ayağımızda prangalar, yok boynumuzda prangalar. Bize tam yetkiyi verin mecliste tek başına iktidar yapın istediğinizi yapalım.’ O zamanda aynı şeyi söyleyecekler. Bizim için hayatidir bu konu. Hiç kimse öyle 18 yaşmış, efendim milletvekilliği maaşıymış, yok ballı emeklilikmiş, kendi çocuklarını yapacaklarmış, olur mu? 18 yaşındaki kardeşimiz varsa gelsin DSP’den milletvekili adayı biz göstereceğiz. Mevzu o değil. Mevzu bu tartışmaları çok anlamı olmayan, hiç gereksiz konular üzerinde tartıştırıp insanları asli meseleleri göz ardı etmeye çalışacaklar.