RTÜK, Beyaz Show’a Diyarbakır‘dan canlı bağlanarak, “çocuklar ölmesin” diyen Ayşe Öğretmen’in sözlerini “terör propagandası” saydı ve Kanal D ‘ye 900 bin lira ceza kesti.
RTÜK, Beyaz Show’a Diyarbakır’dan canlı bağlanarak, “çocuklar ölmesin” diyen Ayşe Öğretmen’in sözlerini “terör propagandası” saydı ve Kanal D’ye ceza kesti. Sözcü’den Ali Ekber Ertürk’ün haberine göre AKP ve MHP’li üyelerin kararıyla verilen cezaya göre Kanal D, o ay aldığı reklam gelirlerinin yüzde 2’sini ceza olarak ödeyecek. Bu rakamın da yaklaşık 900 bin lira olacağı öğrenildi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN FAALİYETLERİ MEŞRU GÖSTERİLDİ”
“Programa katılan konuğun terör örgütünün kullandığı lisanı kullanmak suretiyle” ifadesine yer verilen raporda şöyle denildi: “Devletin terör örgütüne yönelik yürüttüğü askeri operasyonları masum insanların ölümüne sebep olan eylemler şeklinde ifade ettiği kanaatine varılmış olup, konuğun kullandığı söylemin, terör örgütünün faaliyetlerini meşru gösterme amacı taşıdığı izlenimi oluşmaktadır.”
“PROGRAMIN SUNUCUSU HİÇ MÜDAHALEDE BULUNMADIĞI GİBİ…”
RTÜK raporunda, programın sunucusu Beyazıt Öztürk de suçlanarak, “Program sunucusu hiç müdahalede bulunmadığı gibi, programa telefonla bağlanan Ayşe Çelik isimli şahsı alkışlattırarak kişinin yaptığı açıklamaları desteklemiştir” denildi.
Beyaz Show’da Ayşe Öğretmen isyanı!
Türkiye, Cuma gecesinden (8 Ocak 2015) bu yana Beyazıt Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu Beyaz Show’a telefonla bağlanan Ayşe Öğretmen’in isyanını tartışıyor. Güneydoğu’daki operasyonlar ve çatışma ortamına dikkat çeken Ayşe Çelik’in “Burada çocuklar ölüyor, lütfen sessiz ve duyarsız kalmayın” sözleri sonrası sosyal medya ikiye bölündü. Çoğunluğu iktidara yakın bazı Twitter hesapları Ayşe Öğretmen’i ve Beyaz’ı ‘terör propagandası’ yapmakla suçlarken, bazı kullanıcılar ise Ayşe Öğretmen’e destek verdi. Beyazıt Öztürk, Kanal D ana haber canlı yayına çıkarak olayın bir provokasyon olduğunu öne sürerek, özür diledi. İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Öğretmen ve Beyazıt Öztürk hakkında terör soruşturması başlattı.
TARAFTAR GRUPLARINDAN DESTEK
Taraftar gruplarının bildirisi şöyle:
“Biz tribüncüyüz. Dışarıdan bakınca bir garip topun peşindedir aklımız. Ama ne iki renkli formayı ne de topu hayatın önüne koyarız. Birbirimizle tepişiriz; ama biliriz ki bu toprakların da bu oyunun da tadı bir arada yaşamada. Bu tadın ancak barış olursa alınabileceğini de biliriz.
“Topçunun tekmeye kafa uzatanını severiz; ama çocuklar merminin önünde uzandığında biz de uzanırız. Ekmek bulmaya giden insanlar vurulduğunda, boğazımıza düğümlenir lokmalarımız. Anneler çocuklarına kurdukları sofrada can verdiklerinde, bize de zehir zıkkım olur yediğimiz, içtiğimiz. Evlerinde oyun oynayan çocukları öldüren bombalar, bizim de yüreğimizi parçalar.
Herkesin ‘bölünmesin’ dediği memleket, barış isteyenler ve onlara vatan haini diyenler olarak çoktan bölündü. Toprağa düşen çocukların hangi halktan olduğuna bakarak tepki verenlerle, hepsi için aynı şekilde üzülenler olarak bölündü.
“Hatırlıyoruz, Cumhurbaşkanı doksanlı yıllardaki faili meçhullere lanet okuyordu. Halefe ‘beyaz torosları’ işaret etti. Hatırlıyoruz, ‘eski güvenlikçi bakış açısıyla hesaplaştık’ diyorlardı. Şimdi tankla, topla sivil halkın yaşadığı mahalleri dövüyorlar. Tek gerçeği bu kirli savaşın içinde doğmak olan insanlara zulmediyorlar tıpkı Cizre ve Çınar’da olduğu gibi.
“Ayşe öğretmen dün, ‘çocuklar ölmesin’ dedi. Tekrar ediyoruz. Akademisyenler dün, ‘bu suça ortak olmayacağız’ dedi. Tekrar ediyoruz. Kim olursa olsun artık hiç kimsenin ölmemesini istemek, bunu beyan etmek suç değildir. Aksine memleketin bir kısmını savaş alanına çevirmek, ölen insanlarımızı sayılarla ifade etmek suçtur. Bu suçu işleyenler, çocukların öldürülmesini sözde vatan kurtarma operasyonlarının zaruri teferruatı olarak görenler mutlaka bir gün hesap verecek.
“Bizler, aşağıda imzası olan, ülkemizin sorunlarına duyarlı taraftar grupları olarak, bir an önce bu gidişatın durdurulmasını, halk için işkenceye dönüşen hukuksuz sokağa çıkma yasaklarına derhal son verilmesini, barış masasının tekrardan kurulmasını talep ediyoruz. Barış için ses çıkaran akademisyenlerin yanlız olmadığını, onların ‘insanlığın en büyük utancı olan savaş suçuna ortak olmayacağız’ çığlığını sahiplendiğimizi ve ‘barış isteme suçunu’ gururla üstelenceğimizi duyuruyoruz.”
Bildiriye imza atan taraftar grupları şöyle:
Adana Demirspor – Ankara Ekspresi, Adana Demirspor – Dev ADS, Adana Demirspor – Sosyalist Adanademirsporlular, Adanaspor – Kaplanpenche, Adanaspor – Özgür Kadın Kaplanpenche, Amedspor – Barikat, Amedspor – Mor Barikat, Beşiktaş – Beleştepe, Cizrespor – Ejderler, Diyarbekirspor – Azrailler, Dersimspor – İstanbul Dersimsporlular, Eskişehirspor – Sosyalist Eskişehirsporlular, Fenerbahçe – Sol Açık, Fenerbahçe – Taşra, Fenerbahçe – Vamos Bien, Galatasaray – KızılAslan, Galatasaray – Tekyumruk, Galatasaray – Tekyumruk Kadınlar, Gaziantepspor – Sosyalist Şahinler, Gençlerbirliği – Alkaralar, Gençlerbirliği – Dikmen Tayfa, Gençlerbirliği – Haydi Gençler, Gençlerbirliği – KaraKızıl, Göztepe – Viva Göztepe, Kartalspor – Yakacık Kartalları, Nurtepespor – Dev Nurtepeliler, Trabzonspor – Devrimci Trabzonsporlular