İznik Sahil Projesine aktarılan ödeneğin 20 milyon liranın üzerinde olduğu söyleniyor. Fakat gel gör ki, orta da bu değer de ne bir hizmet var ne de projenin albenisi. Su doku bulmacasına dönmüş durum da. Millet, öncesinde düşünüyor, sahil bandın da nereden nasıl giderim diye. İznik sahili bakir bırakılmalıydı. Taşına, toprağına, ağacına ve yoluna dokunul mamalıydı. İzniklilerin adeta geçmişi silindi. Anıları yok edildi. Çocuklarına anlatacağı hiç bir şeyleri kalmadı. Tüm güzellikler, bu asrın projesi ile yok olup gitti.
O, 20 milyon lira ile bakın ne yapılırdı…
Yıl 2014, Orhangazi Caddesi üzerinde asrın hastanesinin inşaatı başladı. Alladılar, pulladılar, size; modern bir hastane yapıyoruz dediler. Asrın hastanesi, 16 bin metre kare alana sahipti. 10 yoğun bakım ünitesi, 3 ameliyathane, 60 yataklı özel odalardan oluşuyordu. 20 milyon lira ya mal olacak, İzniklilerin sağlık sorunlarına kökten çözüm getirecekti.
Hatta dönemin valisi, taşeron firmanın yetkilisine, “bu hastane şu tarihe yetişecek, yetişmezse sizi buraya gömerim demişti” de ulusal medya da olay olmuştu. Asrın hastanesi ta o zaman meşhur olmuştu yani.. Asrın modern hastanesi açıldı. Bugün hizmet veriyor. Ya da veriyor görünüyor. Sosyal medya dan vatandaşlar haykırıyor; Doktooooor yok mu diye. Sitem, şikayet, bir biri ardına sıralanıyor.
Asrın hastanesi oldu mu asrın hasta müzesi.. Görmelik, bakmalık, gezmelik.. Millet, koşuyor; Orhangazi, İnegöl, Gemlik, Yenişehir’e aman doktor, canım doktor, bana bir çare diye..
O sahil projesine aktarılan o milyonlar ile ne yapılırdı biliyor musunuz? Asrın hastanesi olan İznik Devlet Hastanesi, uzay hastanesine çevrilirdi. En temel ihtiyaç olan; Tomografi, Emar, Ultrason, Ekokardiyografi, cihazları alınır ve bu konuda da uzman kadro dahil edilebilirdi.
İzniklilerin istediği ve aradığı da bu değil miydi. Bir asrın hastanesin de olması geren de bu değil mi? Gelin, görün ki, yatırım dedikleri halka değil, yine betonaydı. Öylesine betona gömüldük ki, bu saye de kalplerimiz taşlaştı. İnsanlar cansız birer heykelmişcesine duygusuzlaştı, tepkisizleşti. Beton gezer olduk. Ne sağlığı, ne de doğayı umursar olduk..
Hadi kalın sağlıcakla…