Bursa’da İYİ Parti teşkilatının düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, “Ülke gündemi ile ilgili pek bir şeyi söylemeye gerek yok. Sokağa çıktığınızda her şey ortada. Vatandaşlarla görüştüğünüzde ülke gündemi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Muhalefeti sokak teröristi diye korkutmak vatandaşın karnını doyurmuyor. Millet artık iktidarın yalanlarına kanmıyor. Artık uzaya gidiyoruz niye yeryüzünde yalan bitti çünkü. İnsanlar ay sonunu getiremiyor aya gitmek ne demek şimdi” diye konuştu.
İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkan, Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan, İstanbul Milletvekili Ümit Bayaz ve Genel Merkez Teşkilat Başkanı Halil Aydoğdu bugün itibariyle İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve teşkilatı ile birlikte Bursa’da 2 gün boyunca sanayici, esnaf ve halkın sorunlarını dinleyecek.
“VATANDAŞLA GÖRÜŞÜN ÜLKENİN GÜNDEMİNİ SÖYLESİN”
İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında gündemi değerlendiren Türkkan, “TBMM’de 3 milletvekilimizi bırakarak, geri kalan tamamımız Türkiye’nin değişik illerine dağılarak milletimizi dinleyeceğiz. Çünkü artık milletin derdini anlatacağı, sıkıntılarını paylaşacağı kimse yok. Ülke gündemi ile ilgili pek bir şeyi söylemeye de gerek yok. Sokağa çıktığınızda her şey ortada. Vatandaşlarla görüştüğünüzde ülke gündemi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Türkiye’nin üzerine çöken bu karabulutlar herkesi karamsar yaptı” dedi.
“HERŞEY BİR SORUN YUMAĞI HALİNE GELDİ”
İktidarın teamülsüzlüğü ve baskıları bir yandan, diğer yandan da ekonomik baskıları karşısında toplumun iyice bunaldığını söyleyen Lütfü Türkkan, şunları söyledi:
“Tarım, insan hakları, ifade özgürlüğü, demokrasi hepsi bir sorun yumağı haline geldi. Bu koşulda iktidar bunalan toplumdan en küçük sese, hiçbir muhalif söze teamül göstermiyor. Korkunun egemen olduğu bir siyaset anlayışıyla Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor. Her şeyi ben bilirim, her şeyi ben yaparım anlayışı Türkiye’ye çok büyük zarar verdi vermeye de devam ediyor. Havalarda uçuşan o nefret söylemleri gerginliği ve kutuplaşmayı daha da hızlandırıyor. İktidara karşı çıkan herkes hemen terörist damgası yiyor. Emekliyseniz şikayet ediyorsanız siz teröristsiniz. Çiftçiyseniz şikayet ediyorsanız hele birde cebinizde iphone 6 telefon varsa teröristin önde gidenisiniz. Öğrenciyseniz, öğrenci sisteme başkaldıran adam demektir. Sayın Genel Başkanımız çok güzel bir şey söyledi; ‘sayın Cumhurbaşkanı bilmeyebilir o dönemler top oynuyordu’ Ben ve sayın Genel Başkanımızın olduğu o grup, 12 Eylül öncesinin o hareketli günlerinde üniversitelerin nasıl hareketlilik içerisinde olduğunu o dönem hep birlikte yaşadık. Bu sisteme baş kaldırıdır. Daha sonra devam etmedi mi etti tabi ki. Kendileri de yaptı. Başörtüsü eylemlerini hatırlayın. Her cuma çıkışı yapılan bu eylemlere başörtüsü takmayan evlatlarımızdan da destek geldi. Bu bir demokrasi talebiydi çünkü haklıydılar. Fakat kendileri yaparken bir başkası yapıyorsa, bu iktidara göre öğrencide terörist. Siyasetçi zaten hayli hayli terörist. Kısacası onlara muhalif olanlara herkes terörist.”
“MUHALEFETİ TERÖRİST DİYE KORKUTMAK VATANDAŞIN KARNINI DOYURMUYOR”
“İktidar ne yaparsa yapsın, ister kendisinden olmayana herkese terörist damgası vursun, ister gündemi değiştirmeye çalışsın bunlar hiçbir zaman gerçekleri gizlemeye yetmiyor” diyen Lütfü Türkkan, “Muhalefeti sokak teröristi diye korkutmak vatandaşın karnını doyurmuyor. Millet artık iktidarın yalanlarına kanmıyor. Artan hayat pahalılığı Türkiye’nin her yerinde hissediliyor. Vatandaş artık o dış güçler masalına da kanmıyor artık. İktidar da bunun farkında ve yoksulluk giderek artıyor. Milletin gerçek gündemi ekonomi. AKP hükümeti şuanda yoksulluğu yönetiyor. Halkı yoksul bırakıp, yardıma muhtaç hale getirmek yeni bir yönetim biçimi oldu. İşsiz milyonlarca gencimiz, geçinemeyen, tenceresi kaynamayan vatandaşlarımız var. 1 TL’lik ekmek için kuyruğa giriyor. 50 yıl önce yaşanan tüp kuyruklarını anlatarak iktidar olanların 18 yıl sonra Tüğrkiye’de insanları ucuz ekmek, meyve ve sebze kuyruklarına mahkum ettiler. 2021 Türkiye’sinde yurt dışında 70 euro yani 500 TL olan cep telefonu burada kendi yaptıkları vergilerle, kur farkıyla 3-4 bin TL olan telefonu 24 ay taksitle alan çiftçiye ‘sen zenginsin’ diyen bir zihniyetle yönetiliyor Türkiye şuanda” şeklinde konuştu.
“MARKETE TOK GİDİN DİYEN BİR ANLAYIŞ VAR”
Bugün Türkiye’de halkına markete tok gidin diyen bir yönetim anlayışının var olduğunu dile getiren Türkkan, “Bu iflasın ifşasıdır. Türkiye iflas etmiş demektir. ‘Kuru ekmek yiyorsanız aç değilsiniz’ diyen bir zihniyetle yönetildiğimizi hatırlatmak istiyorum. Bu iktidar 2 ay boyunca maske dağıtamadı. Aslında sakladıkları gerçek şuydu; Sağlık Bakanı’na o maskeyi kim satacaktı. Problem oydu. Yani oradan da insanlar ölürken, çıkar devşirmenin hesabıyla ilgisi var” ifadelerini kullandı.
“UZAYA GİDİYORUZ ÇÜNKÜ YERYÜZÜNDE YALAN BİTTİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzay açıklamasınıda değerlendiren Lütfü Türkkan, sözlerine şöyle devam etti:
“Artık uzaya gidiyoruz niye yeryüzünde yalan bitti çünkü. İnsanlar ay sonunu getiremiyor aya gitmek ne demek şimdi. Ayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te ayla ilk temas müjdesi verdi. Yani ay da nasıl bir temas olacak onu da merak ediyorum. Astronot gönderecekmişiz, sayın Bahçeli’de hemen bir isim buldu Cacabey diye . Cacabey farkında değiller Ahi Evran’ın katlini gerçekleştiren bir katil. Onu atlamışlar. Ama orada daha başka bir şey var sayın Cumhurbaşkanı bu astronotun kadın olmasından yana. O zaman Cacahanım mı diyeceğiz. Anadolu’da bir deyim vardır. Ağam bizimle dalga geçiyor. Valla öyle eyleniyor ağam bizimle. Ya bırak, millet evinden kaçıyor, ev sahibi kovuyor. Böyle bir zamanda yaşarken, tüm dertleri bırakıpta uzaya milleti yönlendirmek gerçekten dalga geçmektir. Artık siyasetin tükendiği yerdir burası. Eğer iktidar ve küçük ortağının yüzleri varsa, bizlerin yaptığı gibi sokağa çıksınlar.”
“AKP GENÇLERİN UMUTLARINI ÇALDI”
Türkiye’de gençlerin umutlarının tükendiğini vurgulayan İYİ Parti’li Litfü Türkkan, “Önemli sorunlardan biride AKP iktidarının gençlerin umutlarını çalmasıdır. Gençlerimizin yüzde 76’sı çalışmaya okumaya değil bundan sonra hayatlarını orada devam ettirebilmek için yurt dışına gitmeyi düşünüyor. gençlerin umudunu kaybettiği bir ülkenin geleceği de olmaz. Totoliter bir rejime doğru hızla ilerliyoruz. Demokrasinin D’sini unuttuğumuz bir döneme gidebiliriz her an. Bununla ilgili tek çare sadece gençler” dedi.
“BOĞAZİÇİ’NDE YAŞANANLAR NASIL BİR 2023 BEKLENİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR”
Boğaziçi olaylarına da değinen Lütfü Türkkan, “Boğaziçin’de yaşananlar demokrasimizin güvencesi gençleri nasıl bir 2023 yılı beklediği gösteriyor. Daha 3 yıl önce aynı Cumhurbaşkan’ı gençlere diyordu ki; ‘Bize sorgusuz sualsiz itaat eden bir gençlik değil, neyi, niçin savunduğunu bilen bir gençlik lazım’ demiştir. 5 yıl önce de ‘Sakın makam, mevki sahipleri önünde eğilmeyin. İster Cumhurbaşkanı ister Başbakan ister para babaları olsun şunu bilelim ki bunların önünde eğilmek dalkavukluğu getirir’ sayın Cumhurbaşkanı etrafınızda o kadar çok dalkavuk var ki, ilavesine de ihtiyaç yok” diye konuştu.
“GENÇLER ARTIK İŞ İSTİYOR”
Gençler olmadan hiç birşeyin yapılamayacağının altını çizen Lütfü Türkkan, şöyle konuştu;
“İktidar 2050, 2071 masallarını anlata dursun bu gençler olmadan bırakın 2071’i 2030’u bile inşa edemezsiniz. Gençler artık iş istiyor. Gençleri sizin arkanızdan koşan ve alkışlayan insanlar topluluğu olarak bakmayın. Köylü kazanmak istiyor. Köylü milletin efendisi olmaktan bıktı para istiyor artık para. Türkiye’deki gençlerin yüzde 75’i artık kariyer hayali kurmuyor. Karın tokluğuna çalışmaya razı. Ben sanayiciyim. Size yemin ediyorum. Andolsun. Bir müracaat geldi, özellikle seçip getirmişler. ‘Servis alsın, öğle yemeği yiyim, sigortam yatsın, para istemiyorum’ diyor bunu yazan 23 yaşında bir genç. A.Ü İktisat Fakültesi mezunu. Böyle bir ülkede siz gençlerle nasıl bir gelecek kuracaksınız.”
“BURSA İÇİN VİZYON SAHİBİ BELEDİYE BAŞKANI GEREK”
Son olarak Bursa gündemini değerlendiren Lütfü Türkkan sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin 4’üncü büyük şehri olan Bursa’nın sorunlarına da değinmeden olmaz. Bursalıların devam eden sıkıntıları var. Bursa’nın en büyük sorunlarından biri kent içi trafik. Bunu hala çözemediler. Pandemik tedbirler alıyorlar ama buda yetmiyor. Bursa’da altını çiziyorum bir vizyon sahibi bir belediye başkanı tarafından yeni düzenlemeler hayata geçirilmeli. Bursa sanayi, tekstil, otomobil ve metal gibi ekonomideki büyüklüğü ele alan yapısıyla da ihracatta önemli bir paya sahip şehrimiz. 18 Organize Sanayi’de çalışan Bursa’da bunu devam ettirme adına devletin en ufak bir çabası da yok. Bursa’nın ciddi kamu yatırımları ile desteklenmesi gerekiyor. Türkiye’yi dışa bağımlıktan kurtaracak olan Yenişehir ilçesindeki Otomobil Test Merkezi yatırımı için bu yılda herhangi bir bütçe ayrılmadı. İktidarın her yıl tamam yapıyoruz sözünü verdikleri test merkezini bir türlü hayata geçiremediler. Ülkemizde üretilen araçlar kontrolü için yurt dışına gönderilmeye devam ediliyor. Bu Bursa’nın da ayıbıdır aynı zamanda. Türkiye bu konuda her yıl milyonlarca dolar döviz kaybediyor.”