Kayınormanı Derneği, Bursa Celal Acar Ayı Barınağı Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’inden kaçan ve daha sonra yetkililerce yakalanan Ayı’nın akibetini sordu.
Kayınormanı Derneği’nden yapılan yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Geçtiğimiz Ocak ayında, Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü Bursa İl Şube Müdürlüğü sorumluluğunda, Karacabey Ovakorusu’nda bulunan Celal Acar Ayı Barınağı Yaban Hayatı Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’indeki bariyerlerin, üzerlerine bir ağacın devrilmesi sonucu yıkılmasıyla, içeride tutulan ayılardan birinin kaçtığı duyurulmuş ve haber ulusal basında genişçe yeralmıştı.
Bir kaç gün sonra da kaçak ayının Boğazköy’de çöp konteynerini karıştırırken ve yolda koşarken takıldığı güvenlik kamerası görüntüleri yayınlanmış ve daha sonraki günlerde de yakalanan ayının uyuşturucu iğnelerle uyutulup barınağa geri götürüldüğü haberi yayınlanmış ancak bununla ilgili hiç bir video ya da fotoğraf basında yer almamıştı.
Bir süredir sosyal medyada ve bazı yayın organlarında, yakalanıp barınağa götürüldüğü söylenen kaçak ayının, gerçekte canlı yakalanmadığı ve DKMP yetkililerinin izniyle bölgedeki avcılar tarafından vurularak öldürüldüğü şeklinde haberler yeralmakta ve aynı yönde duyumlar bizlere de gelmektedir.
Barınaktan kaçan ayının, henüz yavru iken barınağa gelmiş olduğu ve insan elinde büyüdüğü için toplum güvenliği açısından ciddi bir risk oluşturmayacağı açıktır. Ayrıca Türkiye’de soyu tehdit altında olan bozayılar yasalarla korunmaktadır ve avlanmaları yasaktır. Dahası ayının kaçtığı ve daha sonra vurulduğu söylenen bölge de avın yasak olduğu bir bölgedir
Söylentilere göre ayının vurulma nedeni olarak gerçeklikle hiçbir şekilde uyuşmayan bir iddia olan ayının insanlara saldırıda bulunması iddiası gösterilmiştir. Oysa ayının basına yansıyan güvenlik kamerası görüntülerinde oldukça çekingen yapıda ve ürkek olduğu görülmektedir. Yavrusuz dişi bir ayının sıkıştırılmadığı sürece insanlara saldırması olağan değildir. ,
Ayrıca bir ayı saldırısının en azından ciddi yaralanma ile sonuçlanması kaçınılmaz olduğu halde bununla ilgili ne bir tutanak ne de hastane kaydı ya da doktor raporu bulunmamaktadır. Kuşku yaratıcı bir diğer nokta; yaptığı en küçük kurtarma ya da koruma operasyonunu bile görsel olarak kayıt altına alıp, reklam amaçlı olarak kamuoyu ile paylaşan DKMP’nin, bu konu ile ilgili hiç bir görüntüyü paylaşmamasıdır. Operasyondaki görevlilerin açık olması zorunlu olan yaka ve araç kameralarının kapattırıldığı söylenmektedir.
Eğer ayının vurulması iddiaları doğruysa, ava kapalı alanda koruma altındaki bir türün ve devlet himayesindeki bir bireyin yasa dışı olarak avlanması ve/veya avlatılması suçu işlenmiştir. Ayrıca basına ayının canlı olarak yakalanıp barınağa götürüldüğü şeklinde haber yaptırılarak kamuoyuna yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmiştir.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ülkemizin doğasının ve yaban yaşamının korunmasında en önemli ve sorumlu devlet kurumudur. Orman Genel Müdürlüğü’ne göre çok yeni olan bu kurumun kadroları oluşturulurken, orman işletmeciliğinden devşirilen mühendisler tarafından aynı işletmeci zihniyet DKMP’ye de taşınmış ve doğayı korumaktan çok doğadan para kazanmaya yönelik uygulamalar ağırlık kazanmıştır. Ayrıca, asla bir spor ya da hobi olarak görülemeyecek olan zevk için hayvan öldürme hastalığıyla malül avcılık camiasının DKMP içinde önemli bir ağırlığa ve etkiye sahip olduğunu da üzülerek izliyoruz.
Doğayı ve yaban yaşamını korumak amacıyla kurulmuş bir dernek olarak, güvenmek ve işbirliği yapmak istediğimiz DKMP’nin mevcut durumu bizlerde endişe yaratmakta, kendisine emanet edilmiş olan elindeki bir hayvanı koruyamayan kurumun, doğadaki yaban yaşamını nasıl koruyacağı sorusunu aklımıza getirmektedir.
Karacabey’de öldürüldüğü söylenen koruma altındaki ayı ile ilgili olarak, TBMM’de iki milletvekili tarafından Tarım ve Orman Bakanı’nın yanıtlaması için soru önergeleri verilmiştir. Biz de başta Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olmak üzere tüm sorumluların konu ile ilgili açıklama yapmasını talep ediyor, denetim yetkisi taşıyanları da göreve davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.”