Cumhuriyet Halk Partisi İznik İlçe Başkanlığı 30 Ağustos Zafer Kutlamaları çerçevesinde Atatürk Anıtına çelenk koydu. Saygı duruşunun ardından bir konuşma yapan CHP ilçe Başkanı Asiye Çalışkan, şunları söyledi.
“Bugün Türk halkının Mustafa Kemal önderliğinde Emperyalizme ve Sömürgeciliğe karşı kazandığı büyük zaferin 96’ıncı Yılı. Bugün, olmazı olur eden,hayal bile edilemeyen bir zafere önce inanıp, sonra kazanan; Yoksul, yorgun ve çaresiz bir halktan bir kurtuluş ordusu yaratan Gazi Mustafa Kemal’in Başkomutan olduğu Dumlupınar Meydan Savaşının 96 cı yılı. Bu Bayram Şanlı Türk Ordusunun ve halkının, bir destanın sonsuza kadar anılacak hatırasıdır. Kutlu olsun. 20 ci yüzyılın başlarından itibaren çökmekte olan ve üzerinde paylaşım planları yapılan Osmanlı İmparatorluğu; Birinci Dünya savaşında yenilince, 1918 de imzalanan Mondros Mütarekesiyle savaşın galipleri tarafından işgal edilmeye başlandı.Milli ordu terhiz ediliyor, silahlar toplanıyor,yurdumuz elimizden alınıyordu. Artık Türk vatanında özgür olarak yaşama hakkımız kalmıyordu.
İşbirlikçiler ve saltanatın teslimiyeti,bozgunu hızlandırdı.Vatan işgal askerlerinin çizmeleri altında çiğneniyor,esaret hor görülmek ve alçalmaya dönüşüyordu. Bu karanlık ortam, Anadolu’nun ve Trakya’nın temiz topraklarında,küçük küçük yanan çoban ateşleriyle aydınlanır oldu.Esareti Kabul etmeyenler, Kuvayı-Milliye adıyla şanlı bir sivil direnişi başlatıyordu.
İşte bu köklü sivil direniş,daha sonra genişleyip Kurtuluş Savaşı adıyla soylu ve haklı bir ayaklanmaya dönüşecek ve Türk Milleti 30 Ağustos 1922 de varıyla yoğuyla girdiği bu mücadeleyi görkemli bir zaferle taçlandıracaktır. Bu Zafer, bir anlamda mazlum bir ulusun şahlandığı ve haykırdığı,kendi özgürlük ve bağımsızlığını başlattığı sürecin miladıdır.
19 Mayıs 1919 da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla,Önderiyle kucaklaşan Anadolu Halkı,bu uzun Maratonun ilk adımlarını atıyordu. Amasya Genelgesi,Erzurum ve Sivas Kongreleri,Türkiya Büyük Millet Meclisinin açılmasıyla,Ülke yönetimi Saraydan alınıp halkın iradesine veriliyordu.Kurtuluş savaşının merkezi Ankara oluyor.Misak-ı Milli sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşünden hareketle mücadele kararı alınıyordu. Sevr Antlaşmasıyla Türklere sadece Orta ve Kuzey Anadolu’nun bir parçası bırakılmış.Anadolu, İngiliz-Fransız-İtalyan ve Yunanlılar tarafından işgal edilmişti. İşte 30 Ağustos Zaferi ;Yoksulluğa,haksızlığa ve tüm olumsuz şartlara rağmen,işgale baş eğmeyen ulusumuzun Atatürk önderliğinde kazandığı zaferdir.
19 Mayıs 1919 da başlayan Milli Mücadele 30 Ağustos 1922 Zaferiyle taçlanmıştır.
Bugün bu topraklarda;
Neyimiz varsa, bağımsız bir devlet kurmuşsak,bir vatandaş olmuşsak,şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak; Şu denizler bizim diye bakıyor, bu topraklarda Ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, nefes alıyorsak,hepsini 30 Ağustos Zaferine borçluyuz. 30 Ağustos zaferi sadece Tük ulusuna değil mazlum ve yoksul uluslara, Emperyalizm e karşı mücadelede başarılı olunabileceğini göstermiş,onlara umut olmuştur.
Bu gün 30 Ağustos 2018 Anayurdumuzun işgalinden 100 yıl sonra ülkeyi son 70 yıldır yönetenlerin ülkemizi getirdiği durum nasıldır diye baktığımızda gördüklerimiz…
Sevgili dostlar; Emperyalizm 21 ci yüzyılda ülke işgallerini illa savaşla yapmıyor.Özelleştirme ile yapıyor, senin ülkeni bir tüketim pazarı gibi görüp ekonomik olarak işgal ediyor.Nitelikli insan yetiştirmeyip eğitimini baltalamakla yapıyor.Ne demişti bir bakan, “Bizim milletimizden bilim adamı çıkmaz.” Çıktığını Aziz Sancar, Nobel bilim ödülünü alarak yaptı. Aziz hoca, Cumhuriyet Türkiye’sinin okullarında yetişmişti. Oysa son 15 yılda eğitimde yapılan bilinçli vasatlaştırma sonucu çocuklarımızı iyi eğitim alacak okullar bulamıyoruz.
1923 yılından 1938 yılına kadar kurulan bize ait ne kadar fabrika varsa ya kapatılmış yada talan edilmiş.Limanlarımız yabancı şirketlere satılmış veya yandaşlara peşkeş çekilmiş.Tarımsal üretim yapılamaz hale gelmiş,köylümüz borç batağında arazileri bankalara ipotek edilmiş.
Büyük önder ne demişti: Ekonomik bağımsızlığını kazanamayan uluslar başka ulusların kölesi olmaya mahkumdur. Yani biz üretemediğimiz de bağımsız olmamızda mümkün değildir.2018 yılında ülkemiz tam bir felaketin içindedir.
Böyle bir ortamdan çıkış yolumuz nitelikli insan gücümüze güvenerek, kuvayı milliye ruhunu iliklerimize kadar duyarak yeniden bıkmadan usanmadan bağımsızlığımızı kazanana kadar çalışmaktan ve örgütlü bir şekilde mücadele etmekten geçmektedir.
Yeniden Tam Bağımsız Türkiye olana kadar savaşmalıyız.Bunu yapma gücünü 100 yıl önce orduları dağıtılmış ve açık işgale uğramış bu Anadoludaki topraklarındaki yoksulluk ve yoksunluğa rağmen direnişi örgütlemiş ve kazanmış bir ulusun fertleri olarak yeniden yapabiliriz.Yeter ki o azim ve kararlılığı gösterelim.
Bu vatanı bize canı pahasına bırakan aziz şehitlerimiz, rahat uyuyun; Emanetinize sonsuza dek sahip çıkıp koruyacağız. Zafer Bayramımız kutlu olsun” dedi.
