CHP lideri Kılıçdaroğlu: O paraların tamamını getireceğim

GÜNDEM

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova’da partisinin grup toplantısında konuştu. Ülke gündemini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Bu beşli dediğim şirkete, son 18 yılda 203 milyar 700 milyon dolarlık iş verilmiş. Sadece beş çeteye, beş firmaya. Ya Allah aşkına başka bu işi yapacak adam yok mu bu memlekette neden beş kişiye veriliyor. Bunların tamamı mallarının bir kısmı ile paralarını da İngiltere’ye götürdüler. Vergi cennetlerine götürdüler. Oralarda mal-mülk alıyorlar. ABD’ye götürdüler. Sanıyorlar ki, Kılıçdaroğlu gelirse biz kurtaracağız. Sözüm söz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunacağım. O paraların tamamını getireceğim. Bu millete vereceğim” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yalova’da Raif Dinçkök Kültür Merkezi’nde partisinin grup toplantısında konuştu.

“BİR AHTİM VAR, YAŞAM TARZI İLE ÖTEKİLEŞTİRİLMESİN “

Kılıçdaroğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ün şehrindeyim cennet gibi bir yerdeyim. Derdinizi biliyorum, ama sakın olaki hiç kimsse umutsuz olmasın. Hiç kimse en ufak bir endişeye kapılmasın. Türkiye büyük bir ülkedir. Türkiye güzel bir ülkedir. Türkiye de hepimiz huzur içinde yaşayabiliriz. Bir ahtim var, bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin. Bir ahtim var, hiç kimse inancı dolayısıyla ötekileştirilmesin. Bir ahtim var, hiç kimse kimliği dolayısıyla ötekileştirilmesin. Bir ahtim var, hiç kimse yaşam tarzı itibariyle ötekileştirilmesin. Bir hedefim var, herkesin işi, aşı olsun. Bir amacım var, kadın-erkek eşitliği olsun. Bir hedefim, bir amacım, bir ahtim var. Bu ülkede hepimiz bu cennet gibi vatanda, hepimiz huzur içinde yaşayalım. Bir arzum, bir hedefim, bir ahtim var; her evde huzur, her evde bereket olsun. Bunları istiyorum” ifadelerini kullandı.

“SORUNLARIN KAYNAĞI BİZİ YÖNETENLER”

“Sizin yaşadığınız sorunları biliyorum, sorunların kaynağını da biliyorum” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Sorunların kaynağı şu an da sizi yönetenler. Şu anda Türkiye’yi yönetenler, Türkiye’nin sorunlarını bilmiyorlar. Sorunlara kilitlenmiyorlar. Saraylarda yaşıyorlar. Şundan emin olmanızı isterim, saraylarda yaşayıp halktan kopuk olan insanlar, halkın sorununu bilemez. Halkın sorununu çözemez. Bunu bilmenizi isterim. Sarayda yaşayanların izlediği politika şudur; Altta kalanın canı çıksın. Yani Erdoğan’ın ve arkadaşlarının izlediği ekonomik politikanın temel felsefesi altta kalanın canı çıksın. Bunu yapmayacağız. Hiç kimse bu topraklşarda altta kalmayacak. Hiç kimsenin canı çıkmayacak. Herkes düşüncesini özgürce, ifade edecek. Doğusu, Batısı, Güneyi, Kuzeyi, hep baraber bu ülkenin büyümesi, gelişmesi, kalkınması için mücadele edeceğiz.

Şu soru akla gelebilir; Ya ne demek altta kalanın canı çıksın, böyle bir politika mı olur? Evet böyle bir politika var. Örnek vereceğim size. Bakınız ben sık sık beşli çetelerden söz ederim. Ve beşli çetenin bu ülkeye açtığı felaketlerden de söz ederim. Bu beşli dediğim şirkete, son 18 yılda 203 milyar 700 milyon dolarlık iş verilmiş. Sadece beşli çeteye, beş firmaya. Ya Allah aşkına başka bu işi yapacak adam yok mu bu memlekette, neden beş kişiye veriliyor? Bunların tamamı mallarının bir kısmı ile paralarını da İngiltere’ye götürdüler. Vergi cennetlerine götürdüler. Oralarda mal-mülk alıyorlar. ABD’ye götürdüler. Sanıyorlar ki, Kılıçdaroğlu gelirse biz kurtaracağız. Sözüm söz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunacağım. O paraların tamamını getireceğim. Bu millete vereceğim.”

“PARASINI BENİM VERDİĞİM ŞEYİN GİZLİLİĞİ Mİ OLUR”

Bunlara bir de gelir garantisi verildiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Yani ‘işi yap, asla zarar etmeyeceksin.’ Gelir garantisi rakamlarını da vereyim. Bu memleketin nasıl soyulduğunu herkesin bilmesi lazım. Sadece benim değil. Vatanını seven, ülkesinin bağımsızlığı, güzelliği için mücadele eden, hak-hukuk ve adaleti savunan herkesin bu gerçekleri bilmesi lazım. Bakınız Şehir Hastaneleri yapıyorlar. Eyvallah, karşı çıkmıyoruz ki, kaça yaparsan yap. Çıkarsın ihaleye birisi çıkar yapar. Ama diyor ki sen yap, sana ayrıca gelir garantisi vereceğim. Sen hiç zarar etmeyeceksin diyor. Şehir Hastanelerinin yapım maliyeti 12 miyar dolar. 25 yıllık garanti vermişler, 25 miyar dolar. 12 milyar dolara yapıyorsun. 25 milyar dolar para kazanıyorsun. Ya böyle bir pazarlık olur mu. 25 milyar doları kim ödeyecek? 85 milyon ödeyecek. Hepimiz ödeyeceğiz. ben maliyeti çıkarın, garantileri açıklayın derken, ‘efendim bunlar gizlidir’ diyorlar. Ne gizlisi kardeşim ya. Parasını benim verdiğim şey gizli mi olur. Alacağız, çözeceğiz bu işi” şeklinde konuştu.

“MALİYETİ 3 MİLYAR, VERİLEN GARANTİ 9 MİLYAR DOLAR”

Garantili projeler hakkında başka detaylara da giren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu;

“Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapım maliyeti 3.3 milyar dolar. Verilen garanti ne kadar, 9 milyar dolar. 3 milyara yapıyorsun, yüzde yüzün üstünde neredeyse yüzde 200-300 para kazanıyorsun. Kimin parası fakirin-fukaranın parası. Tüyü bitmemiş yetimin parası. Osmangazi Köprüsü yapım maliyeti; 1 milyar 200 milyon lira. Verilen garanti 15 milyar dolar. Ya akıl tutulması var. Şimdi sesleniyorum; diyebilirler ki, ‘Ey Bay Kemal sen doğruları söylemiyoprsun’ ben de açık ve net, Yalovalıların huzurunda ve Yalova’da söylüyorum. Eğer yüreğin varsa, benim verdiğim rakamlardan şüphen varsa, çıkarsın televizyonda karşıma sana dersi veririm ben. Ders veririm, ders. Çıkar mı? Kabahati var efendim, çıkamaz zaten. Ben de biliyorum çıkamayacağını. Haklı olsa çıkar. Haklı olsa gel kardeşim der. Ben haklıyım der. Sen yanlış biliyorsun der. Ama çıkamaz, çıkamaz. Zafer Havaalanı Kütahya, 50 milyon euroya yapılmış. Verilen garanti, 208 milyon euro. Kim ödüyor bu parayı bu milletin fakiri.
Diğer kamu müteahhidine bakalım. Onların hepsi perişan vaziyette. Demir, çimento, mazot, işçilik arttı. Dolayısıyla onların hepsi perişan vaziyette ve iflasla karşı karşıya. Bize de birşey yapın diyorlar. Beşli çetenin altında olsan sana da bir şeyler yapılır. Benimle temasa geçmek istediler. Ama bu kardeşiniz, hak-hukuk, adaletten yanadır. Ben bu fakir milletin, vatandaşın hak ve hukukunu savunucam. Bunu herkesin bilmesini isterim. Bu dediğim birinci ayak.”

“DEVLET BÜTÇESİNDEN ÖDEDİĞİMİZ SADECE FAİZ 253 MİLYAR DOLAR”

Erdoğan’ın faiz politikasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Bir de bunun ikinci ayağı var. Ne diyorlardı; ‘Faize karşıyız’ değil mi. Faizi yükseltmeyeceğiz diyorlardı. Bir adam durup dururken niye faize karşıyım der. Çünkü çok faiz ödüyordur, onun gizlenmesini ister. Bakınız tefecilere çalışan bir iktidar var. Bütün inançlı kardeşlerime, kul hakkı yemeyen, ya da yedirdiği için şikayet eden vatandaşlarıma sesleniyorum; 2002, 2003, 2022… Bu yıllarda bizim devler bütçesinden ödediğimiz faiz sadece 253 miyar 541 milyon dolar. Devlet bir avuç kişiye faiz ödemiş. Her ay ödediğimiz faiz, 2 milyar 107 milyon 407 bin dolar. Her gün ödediğimiz faiz, 73 milyon 239 bin dolar. Her saat ödediğimiz faiz, 3 milyon 51 bin dolar. Faize karşıyız diyorlar değil mi, bu faizi kim ödüyor. Sizler ödüyorsunuz. Çiftçi ödüyor, esnaf ödüyor, taksici ödüyor, kasap ödüyor, apartman görevlisi ödüyor, çalışan işçi ödüyor. hepimizin gırtlağından kesiyorlar, bunlara faiz ödüyorlar…

‘Efendim doları düşüreceğiz, kur korumalı mevduat getirdik’ Ne demek kur korumalı mevduat, yeni bir soygun şekli. Diyor ki getir, paranı bankaya yatır, sana faiz vereceğim. İki, dolar artarsa onun farkını da ereceğim. Üç, gelir elde ediyorsun, vergiden muaf tutacağım. Üç ayağı var vergi vermeyeceksin, altı ayda ödenen para ne kadar 60 milyar 600 milyon lira. Altı ayda. Hani sen faize karşıydın. Merkez Bankası’nın garantisini bilmiyoruz. O da gizli. Açıklamıyorlar. Ama bu para bütçeden gideceği için biz bunu biliyoruz. Bu kur korumalı mevduat ekonominin kalbine konmuş atom bombası. Bir avuç kişi orada dünyanın parasını kazanıyor. Elini kolunu sallamadan kazanıyor. Keyfi yerinde.”

Etiketler: , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.