“Ramazan ayının bu son günlerinde ve Bayramı Arifesinde gönül isterdi ki sizlerin karşısına barış ve kardeşliklerin daha da kenetlenmesi, huzur ve mutlulukların daim olması dilekleri ile çıkmak isterdik. Kırgınlıkların ve küskünlüklerin son bulması adına yapılacak bir açıklama ile bir araya gelebilseydik keşke.
Fakat bugün Türkiye denilince akla akan kan, terör ve patlayan bombalar Geliyor.
Sınırımızda yaşanan Işid ve kentlerimizde her gün yeni eylemler yapan PKK terörü ile yeni güne uyanıyoruz.
Medyaya bakmadan acaba bugün bu ülke kaç şehit haberi verecek diye düşünüyoruz.
Hangi eve ateş düştü. Hangi çocuk yetim kaldı. Korkusunun soğukluğunu iliklerimize kadar hissediyoruz.
Değerli basın emekçileri, bu coğrafyanın en güvenilir ülkesi iken nasıl savaşın kaosun ve bombaların ortasında bulduk kendimizi?
Hiç düşündünüz mü? 2001 yılında teröre sıfır şehit verirken, neden artık her gün şehit haberleri ile uyanıyoruz? Fikri olan var mı?
İktidarı ele geçiren AKP’nin ilk icraatı büyük önder gazi Mustafa Kemal Atatürk Ün ‘’Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’’ sözünün içini boşaltmak oldu. Milliyetçiliği ayaklar altına almayla aevam ettiler. Teröriste göz yummak ile neticelendirdiler süreci.
Zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da üst kimlik, alt kimlik diyerek bu ateşin fitlini yakmıştı. Sırasıyla dağdaki teröristin ayağına seyyar mahkeme götürdüler. Teröristle işbirliği yaparak ordumuzun seçkin subaylarını, paşalarını hapse attılar. Yetmedi Genelkurmay Başkanımızı terör örgütü üyesi olmak ile itham ettiler. Askeri kışlaya, Polisi karakola hapsederek PKK’lıların önünü açtılar. O Teröristler kentlere inerek sözde kendi Polis gücünü kurdular.
Trafiği durdurup kimlik kontrolü yaptılar. Sözde mahkemelerini kurarak vatandaşımızı yargıladılar. Analar ağlamasın, akan kan dursun kisvesi ile teröristin kentlere bomba döşemelerini, örgüt evlerine yerleşmelerine mühimmat istiflemelerine göz yumdular.
Cuma namazını Şamda kılma ütopyası ile Esad’ın devrilmesi için Suriye’de Işid teörürüne finansör oldular. Yaralanan Işid teröristini Türkiye’de tedavi ettirdiler. Tırlar dolusu mühimmatı Suriye’ye yolladılar, milyar dolarları teröristlerin önlerine serdiler.
Besletip büyüttükleri terörsitler bugün, Türkiye’nin merkezinde, Atatürk Havalimanında bomba patlattı. 42 vatandaşımızın katili, yüzlerce vatandaşımızın yaralanmasının sebebiyeti oldular.
Bakkal yönetme zihniyeti ile devlet yönetmeye çalışan zihniyet bugün Türkiye’yi birçok konuda iflas ettirmiştir.
İstihbaratı olmayan, kukuku kendi emirlerine sokan, toplumu ayrıştıran AKP zihniyeti tekeri patlamış kamyon gibi Türkiye’yi uçuruma sürüklemektedir. Türkiye’de yaşanan Terörün, yolsuzlukların, hukusuzlukların binde biri batı ülkelerinde olsaydı hükümet yöneticileri bir dakika bile beklemeden istifalarını sunarlardı.
Fakat Türkiye’de, bu olayların baş aktörleri hiç birşey olmamış gibi yaşamlarına devam ediyorlar.
Yaptıkaları suçu muhalefet partilerine atma aymazlıklarını sergilemekten utanmıyorlar. AKP iktidarı döneminde 822 vatandaşımız şehit oldu. Türkiye’nin başkentinde ard arda bombalar patladı. Türkiye’nin en güvenilir yerlerin başında gelen Atatürk Havalimanında 42 ölü yüzlerce yaralı verdik daha dün.
Ülkeyi bu noktaya getiren AKP’nin yapacağı şey bir an önce işgal ettikleri makamları terk ederek daha fazla canların yitirilmesinin ortağı olmamalarıdır.
Ellerine kan bulaşan AKP iktidarı tarih sayfasında utanç olarak yazılacak ve böyle hatırlanacaktır.
Değerli arkadaşlarım dileğimiz biran önce terör ile müzakere değil kararlılıkla mücadele edilerek ülkenin bu bataklıktan kurtulmasıdır.
Tüm insanlarımıza bombaların patlamadığı, saldırıların yaşanmadığı bir bayram umut ediyorum” dedi.
YAŞAM HABERLERİ