İznik;
Osmanlı 16. Yüzyılından itibaren bir asır boyunca çiniyi üretmiş,o dönemin dünya klasmanındaki Çin malı süs seramiklerine karşın, hem süs, hem de doğal şartlara uygun endüstriyel üretim yapmıştır.
Avrupa’da da adını duyurup dünyanın odağı haline gelmiş bir üretim merkezi halindeyken, 17. Yüzyılda biten çinicilik, 20 yüzyılın sonlarında tekrar canlandırılarak üretim merkezliliğine devam kararı alınmıştır.
Kent turizminin hem katkısı hem de ekonomisi açısından fevkalade bir sektör. Geç kalınmış olsa da genç kesim ile birçok kadının sevdiği branşlardan birisidir. Bu nedenle işçiliği meşakkatli olsa da, çalışanı her zaman bulunabilen bir iş kolu.
Burada en başta rahmetli Faik Kırımlı’yı ve değerli dostum ve kentlim rahmetli Eşref Eroğlu’nu anmadan geçmek de haksızlık olur. Kırımlının teşviki ve Eroğlu’nun girişimciliği ile Yüksek okulunda katkılarıyla bugünlere gelinmesi henüz yarım asırı tamamlamadı.
Tabi kendimi işin içine katmıyorum. Yaklaşık on yıla yakın bir dönemde seramik çalışmamla kentin ilk seramik atölyesi unvanını halen elimde tutmaktayım. Eğer İstanbul Kapı önündeki park alanında ileride bir kazı yapılıp seramik parçaları bulunursa, bilin ki o benim atölyenin ürünleridir.
Neyse;
Gazetelerde okuduğumuz kadarıyla, çini ile ilgili bir festival yapılacakmış. Seramikçilerle kaymakamlık ve Belediye toplanmışlar ne tür etkinlik yapılması için görüşler sorulmuş ve bilgiler alınmış. Festival henüz çiçeği burnunda olması nedeniyle, kent için çok önemliymiş.
Doğrudur.
Ancak, bu tür organizasyonlar, uygulama gününe bir ay kala zaman içinde yapılması ne kadar doğru olabilir bunu tartışmak lazım. Kaldı ki. Adı festival olan ve üç günlük süreden aşağı olmayan etkinlik dizileri ya profesyonel bir elden çıkması gerekir, ya da bir yıllık bir çalışma süresi içinde gerekli temas ve girişimler tamamlanarak programı uygulamak lazımdır.
Festivalin sergi boyutu ve eğlence boyutu dışında akademik toplantılar yapılacak mıdır bilmiyoruz. Yapılmış olsa bile, bu tür toplantıları sergi alanından çok uzakta yapmak, vatandaşın ilgisini çekmiyor. Bence, söyleşileri sergi alanı içine alarak, vatandaşı da konuya dahil etmek de fayda var.
Bir diğer konu da, çinici esnafı bu tür festivallerle rekabete hazırlamak gerekir. Ortaya konulacak iyi bir ödül ile yapılacak çini yarışması, birçok esnafın ortak ürünü olarak sergileneceği gibi, gelecek yıllarda da farklı ürünlerin çıkmasını sağlayacaktır.
Son olarak; festivalde çinicilikle ilgili tanıtım kitapçığının içeriği elbet çok önemli. Bu tür kitapçık hazırlanıyor ise, içeriğinin profesyonel ellerce yapılması en doğrusu.
Zaman çok dar ve konu ile ilgili söylenecek çok söz olmasına rağmen, söylenmesinin faydası da yok. Sosyal Medya’yı iyi kullanan Kaymakamız ve Belediye Başkanımız sayesinde bu işin altından
kalkışılır ve gelecek yıla güzel dokümanlar ve farklı anılar kazanılarak yaza merhaba denilir.
Başarı dileklerimle..
