“DSİ’nin bürokratlarına çiftçinin geleceğini emanet etmememiz lazım”

EKONOMİ

Dün TBMM’de Torba Yasa Tasarısı görüşmeleri tartışılırken, sulama birlikleri de gündeme geldi.  MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı, “Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve KHK’lerde değişiklik yapılması Kanun Tasarısı” hakkındaki meclis konuşması sırasında sulama birliklerinin devredilmesine karşı çıktı. İznik’te de 2 sulama birliği mevcut.  

Varlı’nın TBMM kürsüsünden yaptığı konuşma şöyle; “Tarım Orman ve Köy işleri Komisyonun da görüşülmekte olan, sulama birlikleri ve su havzalarının denetimi ile ilgili 50 küsür maddelik kanun tasarısı var. Bura da sayın Cumhurbaşkanı zannediyorum yeterince bilgilendirilmemiş. Sayın Cumhurbaşkanına bu anlattıklarımız anlatılsa sulama birliklerinin kapatılmamasına herhalde ikna olacaktır. Sulama birlikleri çiftçinin lehine hizmet veren bir birlik. Bunların kötü çalışanları yok mu elbette var. Ama, yüzde 70 oranında da sulama birlikleri, kendi kendini idame ettiren, personel giderlerini karşılayabilen, su tesisinde sulamasını yapabilen ve borcu olmayan, devlete de hiçbir yükü olmayan kurumlar. Sulama birlikleri yasa ile kurulmuş. AK Parti döneminde de bir çok düzenleme yapılmış. Şimdi sulama birlikleri kapatılmak isteniyor. Bu doğru değil. Sulama birlikleri görevine devam etmeli. Ancak, bir kriter koyarız. O kriterlerin altında kalanları kapatabiliriz. Buna ne çiftçinin ne de birliklerin itirazı yok.

Deniliyor ki, sulama birliklerinin başkanları şöyle lüks böyle lüks yaşıyor. Sulama birliklerinin menfaatlerini kullanıyorlar gibi görüşler ortaya konuluyor. Varsa böyle bir şey üzerine gidelim.

Türkiye de hangi kurumun başında olanlar kullanmıyor ki kendi lehinde bazı şeyleri. O zaman belediyeleri de kapatalım. Bu mantıkla gidecek olursak belediyeleri de kapatmamız lazım. Doğru bir mantık değil, sulama birlikleri çiftçinin faydasına eğer sulama birlikleri kapatılırsa bundan en fazla çiftçi ve köylü zarar görür. Sayın grup başkan vekili Mustafa Elitaş’a da izah ettim. Sulama birlikleri kapatıldığı zaman, DSİ’nin memuru sabah 8’de gran tuvalet gelir akşam 5’te çeker gider. Sulama birliği başkanı ise yönetimi ile birlikte gece saat 12- 1’e kadar bu işi takip eder. Niye çünkü çiftçi seçiyor. Eğer çiftçinin suyunu getiremezse çiftçi bir daha onu seçmez. Sulama birliğinin meclisini, başkanını, delegesini çiftçi seçer. Dolayısıyla bu işin içerisinde köylü ve çiftçi vardır. Onların hakkını korumak istiyorsak, sulama birliklerini yaşatmamız lazım. Bazı güçler istiyor diye sulama birlikleri kapatılmaz. Eğer ben izah etsem inanıyorum ki, sayın Cumhurbaşkanımız ikna olacaktır. DSİ’nin bürokratlarına çiftçinin geleceğini emanet etmememiz lazım.”

Etiketler: , , ,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi yazın.