Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü bitiren Vahap Kara, Gazeteci ve Jurnal Gazetesi imtiyaz sahibi Halil ATAŞ ile yaptığı röportaj Gazetecilik Bölüm Başkanlığınca tam puan aldı. Kara’nın vize ödevi olarak yaptığı röportajda “Yerel Basın’ın sorunlarından, eksikliklerinden ve Yerel Basın’a yönelik getirilebilecek yenilikler” yer aldı. İşte bölüm başkanlığının tam puan verdiği o röportaj..
- Sizce ulusal basın ile yerel basın arasında ne gibi farklılıklar var ?
-Çok basit, Ulusal Medya’nın arkasında ki finansörler Holding patronları. Yerel Medya’nın ki ise sen, ben, o. Fakat yine bir fark var ki, yerel basının gücü ulusalın üstünde. Şöyle düşünün, bir bebek var ve ona yürütmeyi, konuşmayı öğretiyorsunuz. Temelden alınan bu eğitim ile bebeğin bu iki hareketi kavramasına vesile oluyorsunuz. Yerel Medya’da böyle. Halkın içinde. Halkın sorunlarını daha iyi bilen, ne yapmak istediğini kestirebilen bir güce sahip. Gazetesini ücretsiz dağıtabiliyor. Ulusal Medya’nın bedava gazete dağıttığını gördünüz mü ?
- Ulusal basın mı yoksa yerel basın mı daha ön planda tutulmalı?
-Bugün, Ulusal Medya patronları, Yerel Medya’yı nasıl bitiririz onun planını yapmakta. Sanırım bunu da başardılar gibi. Yeni çıkan Basın İlan Kurumu yasası bunun örneğidir. Yerel gazeteler, aldıkları resmi ilanlarla ayakta durmakta. Yeni yasa ile yerel basının önü kesilmek istenmekte. Özel reklam sıkıntısı çeken yerel gazetelerin tek desteği resmi ilanlar. Durumu özetlersek, yerel medya Anadolu’nun tek hür sesidir. Yerel ve Mahalli gazeteler, yaşadıkları ilçe, mahalle, sokak ve cemiyetlerin gözü, kulağıdır. Her zaman ilk taze haber ondadır. Arkasında bir patron yoktur ona müdahale edecek. Üç maymunu oynamasını bilmez. Gerçek neyse onu kaleme alır ve kamuoyu ile paylaşır. İşinin kutsallığına inanır. Hal böyle olunca, Yerel ve Mahalli Medya, Ulusal Medya’nın hep bir adım önündedir. Bu yüzden Yerel Medya ön planda olmalıdır.
- ABD’de yerel basın daha ön planda kalıyor ülkemizde de durum bu şekilde olmalı mı? Bunu nasıl sağlayabiliriz?
-Batıda gazeteci olmak, hür general olmak gibidir. Saygınlığı vardır. Batı toplumu gazete okuyor. Ve gazeteciye mesleğinden dolayı değer veriyor. Çevresinde olup bitenden haberdar olmak istiyor. Ve o gazeteyi satın alarak destek veriyor. Bugün bir kasaba gazetesinin tirajı bizim bazı Ulusal Medya gazetelerinin 10 katı. Ülkemiz de en büyük sorun okuyucunun gazetesine destek vermemesi. Batı toplumu gibi gazetesine sahip çıkarsa o gazete de o topluma daha yarar getirici hal alır. Gazete de güçlenmiş olur.
- Yerel gazeteciler olarak yerel basına yeterince önem gösteriliyor mu? Bu konu da yapılması gereken yenilikler sizce nelerdir ?
-Az öncede ifade ettiğim gibi bugün Türkiye’de Yerel gazeteler kapatılmak istenmekte. Yaşadığı sınırlarda mesleğine aşık Yerel Gazetecilerin yapması gereken tek şey. Bir araya gelerek tek bir gazete çatısı altında toplanmasıdır. Yerel Medya gücü oluşturulmalı. Bağlı bulunulan illerin cemiyetleri ve dernekleri var. Ancak, bugün hiçbir gazete cemiyeti ve derneği, yerel gazetesini ve çalışanına destek verememekte. Verdirilmek istenmemekte. O nedenle bir yenilik yapılması gerekiyorsa. Bunun adı yerel birliktelik olmalıdır.
- Yerel basının işleyişini ve olduğu konum itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz ?
-Yerel Medya bugün aç ve sefil bir halde. Nasıl işlesin. Bütün destek kapıları yüzünüze kapalı. En ufak bir hata yapmanız beklenmekte. Ya toplatılacaksınız. Ya yayına ara verme cezası alacaksınız. Ya da kapatma cezası. Seçimini yap deniliyor. Ancak, buna rağmen ayakta durmaya çalışıyor. Yerel Medya kendi işleyişinde demokrasiyi yaşayan ve topluma yaşatandır.
- Halkın yerel gazetelere ilgi göstermesi için neler yapılabilir ?
-Bedava dağıtın. Tabiî ki bu şakaydı. Eğitim seviyesinin güçlü olduğu bir toplum değiliz maalesef . Okumak gibi bir idealizm yok. Bir gazete çıkarıyorsunuz. Sür manşetten iri punto bir haber başlığı. İnsanlar sadece bunu okuyor. Gerisi teferruat deyip geçiyor. Türk film klasiği gibi, konu bellidir. Aaa.. evet bu filmin sonunu tahmin edebiliyorum gibi. Maalesef bu döngüyü değiştirmek pek mümkün değil. Okuyan azınlık bir toplum var. Ötesinde pek fazla mucize beklememek gerek.
- Ulusal gazetecilik anlayışına sahip olan gazete ve medya kuruluşları, bölge veya il ekleri çıkartıyorlar. Bu ekler bildiğiniz üzere o bölgedeki haberleri kapsıyor. Ulusal basının bu ekleri yerel basının önüne geçiyor mu? Yerel basını ne kadar önlüyor ?
-Ulusal Medya eklerine bakın, haberden çok reklam vardır. Çıkarılan ekteki maksat insanlara haber okutmak değildir. O muhitin reklam pastasını yemektir. Bugün Yerel Medya’nın çoğu Ulusal Haber Ajanslarına muhabirlik yapar. İlçesinde ve civarında olup bitenleri aktarır. Haber o ek çıkmadan evvel önce kendi gazetesinde yayınlanmıştır bile. Daha sonra ajansa düşer ve ardından o ulusal gazetenin sayfasına. Haber yarışında ulusal gazete hep geridedir aslında. Ancak, finansal gücü ile allanıp pullandırılması, yanında verilen promosyonları onu ön planda tutuyor. Çıkan eklerin zaten bir önemi yok verdiğiniz paranın içinde alıyorsunuz onu da.
- Ülkemizde bulunan ulusal gazeteler daha çok İstanbul merkezli, aslında İstanbul’un yerel basını konumundalar. Bu durum sizce ne kadar doğru ? Türkiye sadece İstanbul’dan mı ibaret ?
-Tabiî ki hayır. Bugün, Bursa, İzmir, Adana, Trabzon başta olmak üzere bir çok il İstanbul ile aynı güce ulaştı. Fark şurada 14 milyon insanın yaşadığı kozmopolitlik bir dev İstanbul. Gün geçtikçe daha da büyüyor. Medya’nın kalbi sayılıyor. Bunu değiştirebilmemiz mümkün değil. İstanbul medyası bir tabudur. Ve yıkılması en zorudur.
- Son olarak Bursa’da veya bu bölgede yerel basının sayısının bir hayli fazla olduğunu görüyoruz. Bölgedeki gazeteler birleşme yoluna gidip daha kapsamlı bir yerel gazete oluşumuna gitmeliler mi ? Böylelikle tiraj artışı birleştirilmiş olup daha fazla okuyucu kazanıp yerel basının etkisinin artması sağlanamaz mı ?
-Bursa’da Bursa Hakimiyet, Olay, Kent, Bursa Haber ve Hayat adında beş büyük gazete var. Bunların arkasına baktığınızda her birinin holding patronu olduğunu göreceksiniz. Hadi gelin birleşin diyebilir misiniz. Kim daha çok tiraja sahipse resmi ilan ve özel ilan pastasından alacak.. Bu pasta büyük. Kimse tek bir pastadan kaşık kaşık almasını istemez. Kepçe dururken.
Bursa’daki bu büyük gazetelerin haricinde günlük, haftalık ve aylık çıkan daha onlarca gazete var. İlçeler hariç. Bursa’nın 17 ilçesi var. Ve bu ilçelerin her birinde en az 3, en çok 6 gazete yayın yapıyor. Bakın bunların birleşmesi mümkün. Ve birleşmelilerde. Yoksa yerel medya tek tabanca mermisiz misali ayakta durması ve kendisini okutması mümkün değil.