Cumhuriyet Halk Partisi İznik İlçe Örgütü, İznik’in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 96. yıl dönümünde anlamlı bir geceye imza attı. İznik’in Kurtuluş mücadelesinde görev almış kahraman şehit ve gazi İznikliler, belediye işhanı düğün salonunda yapılan bir törenle yad edildi. CHP Kadın Kolları’nın organize ettiği gecede İznik’in kurtuluşunda mücadele eden vatanperverlerin adına yakınlarına onur plaketleri verildi. Törene, CHP Bursa milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, İl başkanı Şadi Özdemir, MHP ilçe başkanı Hüseyin Çetin, CHP belediye meclis üyeleri Dündar Koyutürk, İskender Şen, Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Recep Uslu, Kurtuluş mücadelesinde görev almış İznikli vatanpervelerin aileleri, vatandaşlar ve çok sayıda partili katıldı.
KUTULUŞ MÜCADELESİ
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından kürsüye çıkan CHP Kadın Kolları Başkanı Ilgın Gür, Araştırmacı Gazeteci Yazar Recep Bozkurt’un kaleme aldığı İznik’in 28 Kasım 1920 kurtuluş mücadelesini paylaştı. Başkan Gür, “Evet, bugün özgür ve bağımsız vatandaşlar olarak bolluk ve bereket içinde yaşadığımız bu topraklar kolay vatan olmadı. Kolay kazanılmadı. Dört bir yanı kanla sulanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti kolay kurulmadı. 96 yıl önce 28 Kasım 1920’de İznik’in kızıl surlarının içinde ve dışında sokak sokak, ev ev kanlı çatışmalar oldu. Yunanlılar Çakırca, Elbeyli, İnikli köylerini yakarak ve İznik merkezinde çok büyük tahribatlar yaparak Derbent köyüne doğru çekildiler. Bu kanlı savaşın tam ortasında bulunan Gökbayrak Cemal, İznik’in kurtuluş gününde gördüklerini şöyle anlatır. ‘O gün öğleye doğru kasabaya gidiyorduk. Tarihi kasaba alavler içinde yanıyordu. İznik, harbin o korkunç tahribatı altında tüm cazibesini yitirmişti. Halen yanmakta olan alevlerden çıkan dumanlar gökyüzünü kaplamıştı. İznik harabe vaziyette idi.’ Düşmanın elinden söke söke almış yeniden onararak ve bir daha asla geri vermemek üzere Vatan yapan Milliye Birliğini kurup “İlk Meclise” katılan Halil İbrahim Ağa (Gürsoy), Atına binip büyük savaşta ön safta vuruşan Yüzbaşı Hasan Tahsin (Akıncı), genç yaşta düşman kurşunu ile sakat kalan Çolak Mehmet Çavuş (Yavuz), emrinde süvari birliği ile düşmanı denize döken Mülazım Mehmet Teyfik Bey (Sindel), İznik’e göğsünü siper eden Muallim Hüseyin Avni Bey (Demirel), Hasan Kumcu Çavuş, Hüseyin Avni Bey (Oktay), Bazas Hasan Afendi (Alp), Süleyman Askeri Bey (Savaş), Ali Osman Ağa (Akıncı), Paşalı Hüseyin (Uğurtay), Postacı Cemal (Öztürk), Hasan Delikanlı, Kadir Koyutürk, Mehmet Rüştü Bey’leri (Karaoğlu) baş komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte rahmet ve şükranla anıyoruz” dedi.
VEFASIZLIK VE KADİR BİLMEZLİK
Törende diğer konuşmacı Filiz Salıcı ise vefasızlığa dikkat çekti. Salıcı, “Ülkemizde son yıllarda ne yazıkki vefasızlık ve kadirbilmezlik rüzgarı esmekte. Bu ülke için hayatlarını feda eden insanları unutturma çabaları var. Yakın tarihi sistemli olarak tahrip etme gayretleri bizi bu toplantıyı düzenlemeye yöneltti. Kurtuluş Savaşında önemli bir odak alan İznik’i, ve Anadolu’da başlayan kurtuluş ateşinin belki de ilkini yakan İznikli direnişçileri ve kahramanları anarak, bu unutuluşu ülke boyutunda ortadan kaldırmayı hedefledik. Bize yaşadığımız bu günleri can pahasına cömertce armağan eden kahramanları anmak, aziz hatıralarını yaşatmak, hem bir vatanseverlik görevi hemde bir vatandaşlık borcudur. Bu gece aramızda olan yiğit insanların ailelerine katılımları için yürekten teşekkür ediyorum” dedi. Salıcı, “İşgal Anadolu içlerine doğru hızla ilerlemeye başladı. Bütün bu can yakıcı gelişmeler yerli azınlıkların işgalciler ile işbirliği yapmasına, saldırganlık ve çeteleşmesine yol açtı. Tam bir kaos hüküm sürüyordu. Bir tarafta çete namına soyguncular, asker kaçakları, eşkiyalar, baskın, yağma, adam kaçırma olayları, bir taraftan da hükümetin azzi nedeniyle halk kendisini savunmak için silahlı direniş grupları kurmaya başladı. İznik’te Rum ve Ermeni çetelerine karşı İznikli Halil İbrahim Ağa, Kamil Çavuş, Mustafa Efendi, Elmalılı Mehmet Ağa, Pazar köylü Mehmet ve Sayit Çavuşlar bir araya geldi. Halkın can ve mal güvenliğini korumak için silahlı bir birlik kurdu. Bütün bu olayların hemen öncesinde 1919 yılının Nisan ayı içinde İznik’e orada doğmuş bir yiğit geldi. Cambazlar Mustafa’nın oğlu Hasan Tahsin, Gencecik bir darürfünun üniversite öğrencisi. Gönüllü olarak önce Çanakkale’ye gitti. O zafer kazanılınca Doğu-Kafkas cephesine gönderildi. Binlerce askerin donup kaldığı şehadet şerbeti içtiği o dağlardan dönüşte, Suriye Filistin cephesine gitti. Orada savaşırken İngilizlere esir düştü. Aylarca süren tutsaklığın ardından Mondros ateşkesi ile memleketine döndü. Memleketinde içler acısı bir manzara ile karşılaşmıştı. İşgal güçleri hızla yayılıyor. Geçtikleri her yerden çığlıklar yükseliyordu. İstanbul hükümeti halka ‘işgalcilerin misafirimiz olduğunu, onların iyi karşılanması gerektiğini’ öğütlüyordu. Her bir tarafa gönderilen nasihat heyetleri ile halkın direniş duyguları bastırılmaya çalışılıyordu. Bu kahramanlar Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı kurtuluş meşalesi ile birlikte savunmaya geçerek İznik’i düşmandan 28 Kasım 1920’de bir daha sokmamacasına kovmuşlardır” dedi.
Konuşmaların ardından söz alan CHP ilçe başkanı Ayan Özer, il başkanı Şadi Özdemir ve miletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, günün anlam ve önemine dikkat çekti ve vatan için canlarını vermiş tüm şehit ve gazilere minnettar olduklarını ifade ettiler. Konuşmaların ardından plaket törenine geçildi.
CHP yönetim kurulu üyesi Asiye Çalışkan’ın sunumu ile kürsiye çağrılan İznikli Kurtuluş Savaşı kahramanlarının adına alilelerine onur plaketleri takdim edildi.
Kahramanların Biyografileri şöyle.
HASAN TAHSİN AKINCI:
1890 yılında İznik’te doğdu. İsanbul’da hukuk öğrenimi gördü. Öğrenciliği sırasında gönüllü olarak Çanakkale savaşına katıldı. Savaş sonrasında Harp Madalyası ile ödüllendirildi. Kafkasya cephesinde savaştı. Gümüş liyakat madalyası aldı. Üsteğmen rütbesine yükseltildi. İznik’e döndü. Anadolu işgal edilince İznik Müdafayı Hukuk Cemiyetini Kurdu. Topladığı İznikli gençler ile ilk Kuvayi Mi,lliye birliği olan “Milli Targan Bey Taburunu” kurdu. İstiklal Madalyası aldı. 1949’da vefat etti.
MEHMET TEYFİK SİNDEL:
1890 yılında Şarkı Karaağaçta doğdu. İstanbul Üniversitesi Matamatik bölümünden mezun oldu. Öğretmen iken, 1. Dünya savaşında İhtiyat Zabit Okuluna girdi. Suriye-Filistin Kanal Cephesi harekatına katıldı. Kut-ül Amare savaşı çarpışmasında en öndeydi. Burada 8 a esir kaldı. Mondros ateşkesi ile serbest kaldı. 1919’da ailesiyle İznik’e yerleşti. Kurtuluş Savaşı günlerinde Ali Fuat Paşa’nın Geyve’deki birliklerine gönüllü katıldı. Süvari Bölük Komutanı olarak savaştı. İstiklal Madalyası aldı. 1950’de vefat etti.
MEHMET RÜŞTÜ KARAOĞLU:
1882 yılında Silishe’de doğdu. Balkan Savaşları sırasında ailesiyle birlikte İznik’e yerleşti. 1920-21-22 yıllarında İznik Müdafayı Hukuk Cemiyeti ve İznik belediye başkanlığını yürüttü. Milli Kuvvetlerin iaşe ve Ankara ile haberleşmede büyük hizmetleri oldu. Oğlu Osman Nuri, çok genç yaşta Yunanlılara karşı Keramet altında çarpıştı. İstiklal Madalyası aldı. 1947’de vefat etti.
ABDÜL HALİM KATI:
1897 yılında İznik’te doğdu. Tuna boylarından göç eden bir ailenin çocuğu. 1. Dünya Savaşında önce Çanakkale’de sonra Yemen cephesinde savaştı. İngilizlere esir düştü. Esaret altındayken kaçarak Kahire’ye geldi. Burada İznikli Hüseyin Oktay ile buluştu. İznik’e döndü. Kurtuluş Savaşında milli güçler yanında yer aldı. Savaşan süvari birlikleri ile cepheden cepheye koştu. Süvari birliklerinin atlarına baytarlık yaptı. İstiklal Madalyası aldı. 1954’de vefat etti.
SÜLEYMAN ASKERİ SAVAŞ:
Balkan Savaşından sonra o bölgeden İznik’e gelip yerleşti. Önce Eskişehir, Kütahya savaşlarında, daha sonra Kocaeli Gurubu oluşturulunca İznik Cephesinde Kurtuluş Savaşının sonuna kadar kahramanca savaştı. İstiklal Madalyası aldı.
İZNİKLİ ALİ OĞLU İSMAİL EFE:
Gökbayrak Taburu’nda başlayan iki buçuk yıllık mücadelesi 10 Eylül 1922 günü Bursa’ya girmek ile noktalandı. O günlerin gazetelerinde bu mübarek şehre giren ilk neferlerden biri olarak anıldı. İstiklal Madalyası aldı.
HASAN KUMCU ÇAVUŞ:
1890 yılında İznik’te doğdu. Müdafayı Hukuk Cemiyetinin en genç üyesiydi. İznikli Milis Kuvvetleri içinde yiğitliği ile anıldı. Milli Targanbey Taburundan düzenli orduya geçişte Kocaeli grubunda yer aldı. Kurtuluş Savaşı boyunca Avdan dağlarında Yunanlılara karşı kahramanca çarpıştı. İstiklal Madalyası aldı. 1964’de vefat etti.
PAŞALI HÜSEYİN UĞURTAY:
Ulusal Savaşın sesi, soluğu, gözü, kulağı olan Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinin Anadoluya sevkinde yeni haberlerin merkeze ulaştırılmasında ve milli mücadele yanlısı vatanseverlerin İnebolu-Ankara arasında getirilip götürülmesinde en güvenilir kişi olarak hizmet etti. Yuınus Nadi’nin korumalığını yaptı.
ÇOLAK MEHMET ÇAVUŞ YAVUZ:
1882 yılında Saraybosna-Mostar’da doğdu. Osmanlı-Rus Savaşları sırasında göç ederekİznik’e yerleşti. 1. Dünya savaşında Galiçya’da savaştı. Süngü ve mermi yarası alarak gazi oldu. Milli mücadele başlarında Dr. Enis Bey’in milis kuvvetlerine daha sonrada Hasan Tahsin Bey’in Milli Targan Bey taburuna buradan da Cemal Bey’in Gökbayrak taburunda aktif görev aldı. İstiklal Madalyası aldı. 1973’te vefat etti.
İBRAHİM ONBAŞI:
İzbnkli bir milis neferidir. Onbaşı İbrahim, Yunanlılar İznik’e girerken onları Lefke kapıda karşılayan on neferden biridir. Son kurşununa kadar çarpışmış, Feci şekilde parçalanarak şehit edilmiştir. İznik direnişinin ilk şehididir.
KADİR KOYUTÜRK:
1902 yılında İznik’te doğdu. İznik düşman işgaline uğradığı zaman16-17 yaşlarındadır. Zafere kadar hiç durmadan çalışmış, Müzaherat kolları denen destek guruplarında Mekece ve Osmaneli’ye gelen mühimmatı Anadolu’ya nakletmek için Kağnılarla kah atla taşımıştır. Ankara’ya geçmek isteyen Kuvvacılara rehberlik etmiştir.
HÜSEYİN AVNİ OKTAY:
1893 yılında Filibe’de doğdu. 93 harbi sırasında İznik’e yerleşti. Bursa Rüştiyesi’ni bitirdi. Balkan savaşına katıldı. Suriye-Filistin cephesinde esir düştü. Mısır-İskenderiye’ye götürüldü. 10 aylık esaretin ardından kaçtı. İznik Kuvayi Milliye’de aktif görev aldı. Gökbayrak Taburunda milis kuvvetleri bölük komutanlığı yağtı. Düzenli ordu sonrası Batı cephesinde askeri sevkiyat zabiti oldu. Kocaeli Gurubu komutanı Halit Paşa’nın emrinde Mudanya’ya giren odunun en ön safında çarpıştı. İstiklal Madalyası aldı. Belediye başkanlığı yaptı. 1978’de vefat etti.