CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanlığı, giderek artan kadın cinayetlerine karşı ve D.Y’ye cinsel saldırıda bulunup, tehdit ettikten sonra serbest bırakılan Harun Deniz’in tutuklanması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Kadınlar, Bursa’da 3 gün önce eşi tarafından öldürülen Serpil Karataş cinayetini de protesto etti.
CHP Bursa il Başkanlığı önünde bir araya gelen CHP’li kadınlar, kadınlara yönelik şiddeti protesto ederek, basın açıklaması yaptı.
Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, çok sayıda kadının da katıldığı açıklamada kadına yönelik taciz ve tecavüzün cezasız kalmaması gerektiğini ifade ederek, ‘‘D.Y’nin yaşadığı olay, cinsel tacize uğraması, işkence yapılarak tecavüz edilmesi, ‘eğer, söyler, davacı olursan keşke öldürseydim veya öldüreceğim’ sözlerini söyleyen Harun Deniz tutuklansın. Bir taraftan tacize uğrayan, tecavüz edilen kadınlar, bir taraftan her gün hiç uğruna yaşam hakkı elinden alınan kadınlar. Dün yine Nilüfer ilçemizde işlenen kadın cinayetine tanık olduk. Serpil Karataş ölümü hak etmedi. D.Y. cinsel tacizi hak etmedi’’ dedi.
“ERKEK ADALETİ DEĞİL GERÇEK ADALET YERİNİ BULMALI”
Erkek akıl ve erkek devlet anlayışının değişmesinin gerektiğini dile getiren Okumuş, şunları söyledi: ‘‘Daha önce nice kadınlarımız, Konya’da Nargül Yıldız, Muğla’da Gülnur Kocabaş, Rize’de Rukiye Çerman, Diyarbakır’da Nurcan Polat ve daha niceleri erkekler tarafından katledildi. Caydırıcı yasaların uygulanmasını, erkek akıl erkek devlet anlayışının değişmesini istiyoruz. Katillerin, tecavüzcülerin hak ettiği cezayı almasını istiyoruz. 6284 sayılı yasaya dokunamayacaksınız. İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmanıza izin vermeyeceğiz. D.Y.’nin uğradığı tacizin tüm kadınlara yapılmış kabul ediyoruz. Erkek adaletin değil, gerçek adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Harun Deniz’in tutuklanmalı” ifadelerini kullandı.
“SESSİZ KALAN İKTİDAR SORGULANMAK YERİNE ŞİDDETİ MEŞRU KILACAK SEBEPLER ARANIYOR”
CHP Parti Meclisi Üyesi Gamze Pamuk Ateşli de ‘‘Kadın cinayetleri politiktir diyoruz çünkü eğitim sistemimiz cinsiyetçi temellere dayanıyor. Medya kadına yönelik şiddete sessiz kalan iktidarı sorgulamak yerine şiddeti meşru kılacak sebepler arıyor. Yargıda dahi mücadele ederken erkek egemen bir yargılamaya maruz kalıyor. Biz hakları ihlal edilen tüm kadınlar için mücadele ediyoruz. 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyen, İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin imzasını çekmesi için uğraşan siyasi iktidar öldürülen tüm kadınların sorumlusudur. Kadınları yok sayan, ezen, şiddet gösteren zihniyete ve ataerkil politikalara inat işte, sokakta, özgür ve korkusuzca var olacağız ve kadın mücadelesinin kazanımlardan taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Bursa’nın Nilüfer ilçesi Ertuğrulkent Mahallesi 122. sokaktaki bir sitede meydana gelen olayda, tekel bayi işletmecisi Osman Cenk Karataş, tartıştığı eşi Serpil Karataş’ı evinde sırtından bıçaklayarak öldürmüş, olayın ardından kayıplara karışmıştı.
Komşuların polise ihbar etmesiyle ekipler ve ambulans olay yerine geldi. 112 ekipleri Serpil Karataş’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Acı haberi alan Songül Karataş’ın yakınları gözyaşlarına boğulurken, polis firar eden zanlıyı yakalamak için çalışma başlatmıştı.
UŞAK’A KAÇARKEN YAKALANDI
Cinayetin ardından otomobiliyle kaçan Osman Cenk Karataş, Kütahya polisi tarafından Kütahya-Eskişehir Karayolu üzerindeki Sera Köprülü Kavşağı’nda yakalanarak, gözaltına alındı. İlk ifadesinde, Uşak’taki babasının yanına gitmek için yola çıktığını söyleyen Osman Cenk Karataş’ın, “Boşanma aşamasındaki eşimi ben öldürdüm. Öldürdükten sonra evde bulunan altın ve paraları alarak, Uşak’ta oturan babamın yanına gitmek için yola çıktım. Sizden ricam altın ve paraları oğlum ve kızıma teslim edin. Eşime her gün 500 lira vermeme rağmen yetinmiyordu, benden sürekli daha fazla para istiyordu. Bize ait bir evi bana sormadan emlakçıya vekalet vererek, satmaya çalışmış. Bu vekaleti iptal etmesini istedim. Eşim ve ailesi, her konuda beni baskı altına alıyordu. Bunlara daha fazla dayanamadım. Bugün çıkan tartışmada eşimi öldürdüm. Bıçağı da evde bıraktım” dediği öğrenildi.