“Dünyada sanıyorum ki, kitlesel bir barış eylemi olarak böyle büyük bir örnek bulunmamaktadır.”
2015 yılı sonu itibariyle merkez nüfusu 106.293 olan Kilis, bugün 120 bini aşkın Suriyeli sığınmacıyı ağırlıyor. Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün tarafından hazırlanan Nobel Barış Ödülü başvuru mektubunda komite üyelerine bu konuya dikkat çekmek üzere şöyle sesleniliyor; “Saygıdeğer komite üyeleri lütfen düşünün! 2,5 milyon nüfusa yaklaşan Paris şehir merkezine, 2,5 milyon savaştan kaçan sığınmacı misafir olsaydı neler yaşanırdı. Ya da 3 milyonu aşkın Londra şehir merkezine, 3 milyon savaş ya da doğal afetten kaçan insan gelse, sığınsa, İngilizler ne düşünürdü, ne yaparlardı. Ya da sizler düşünün saygıdeğer komite; Oslo’da 1 milyonu aşkın nüfusa ek olarak 1 milyon mültecinin Oslo’ya misafir olduğunu düşünün. Tahammül ve anlayış kriterleri sizce hangi noktaya gelirdi. Fakat Kilis’te beklenenden başka bir şey oldu; insanlar işyerlerini, evlerini, ticari piyasaları, sosyal mekânları paylaştı, paylaşıyor. Dünyada sanıyorum ki, kitlesel bir barış eylemi olarak böyle büyük bir örnek bulunmamaktadır.”
“Suriyeli mülteciler için çok şey yapan bir Türk şehri Nobel Barış adaylığına hazır.”
Kilis’te sivil toplum, yerel halk ve yönetimin savaş nedeniyle buraya sığınan Suriyeliler için düzenlediği çeşitli kurslardan çocuklar için eğlence organizasyonlarına, Kilis Üniversitesi öğrencilerinin gönüllü girişimlerinden, sağlık, eğitim gibi Suriyeli misafirlere verilen ücretsiz hizmetlere kadar dünya basınında geniş yer bulan örnek insani faaliyetler, kentin Nobel Barış Ödülü adaylığında uluslararası desteğin artmasını sağlıyor. Son olarak Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Göç ve Göçmen Bürosu; Kilis’in Suriyeli mülteciler için bugüne kadar yaptıklarından dolayı Nobel adayı olmaya hazır olduğunu anlatan “Suriyeli mülteciler için çok şey yapan bir Türk şehri Nobel Barış adaylığına hazır” başlıklı makaleyi resmi Twitter hesabından paylaşarak Kilis’e destek verdiğini açıkladı.
Suriye’de iç savaşın patlak vermesiyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler için Türkiye, en çok sığınılan ülke oldu. 9 milyar doları aşkın kaynağı sığınmacılar için kullanan Türkiye’de bugün, 2 milyon 734 bin civarında Suriyeli göçmen bulunuyor. Sığınmacıların 283 bine yakını, onlar için oluşturulan yüksek standartlardaki 26 geçici barınma merkezinde ikamet ediyor. Küçük birer şehri andıran merkezlerde alış veriş merkezlerinden okul, kreş, kurs ve hobi alanlarına, spor olanaklarından ücretsiz sağlık birimlerine kadar her detay yer alıyor. Bu kampların en büyüklerinden biri Kilis’e bağlı Öncüpınar mevkiinde bulunuyor. 2012 yılında kampı ziyaret eden Birleşmiş Milletler Yüksek Komiseri Antonio Guterres verilen hizmetin insan onuruna yakışır kalitede olduğunu belirtmiş, uluslararası toplumun bu yüksek standartların sürdürülmesi ve her yerde hayata geçmesi için dayanışma ve destek çağrısında bulunmuştu. Guterres ile birlikte kampı ziyaret eden Birleşmiş Milletler Özel Temsilcisi Angelina Jolie de hiçbir yerde böyle bir kamp görmediğini belirterek “aileler ve çocuklar Türk halkına ve hükümetine minnettar, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan ailelerin barındırılması için her yerde bu şartlarda kamplar olmasını umut ediyoruz” demişti. Aradan geçen süre zarfında neredeyse hiçbir uluslararası yardım sağlanmamış olsa da ülkenin diğer yerlerinde bulunan geçici barınma merkezlerinde olduğu gibi Öncüpınar’daki standartlar da en üst düzeyde tutulmaya devam ediyor.