Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin ‘Pele’ lakaplı 70 yaşındaki başcazgırı Mehmet Tura ile 41 yaşındaki oğlu Bülent Tura, manileriyle tribünleri coşturuyor. Başcazgır Pele, 50 yıl önce er meydanında cazgır bulamadıkları için pehlivanken mikrofon başına geçtiğini belirterek, söylediği manileri kendisinin yazdığını söyledi. Tura, “Ailemde her 2 ağabeyimin güreşmesi, daima güreşin konuşulması bizde ailece güreş sevgisini aşılamıştır. Benim cazgırlığa başlama yılımda 1967 yılıdır. Yani 50 yıl olmuş. İznik‘te bir güreş yapılacaktı. Cazgır bulamamışlar. Bizimde güreşle olan ilişkimizi biliyorlar. Bana geldiler yapar mısın dediler? Yaparım dedim. Öyle başladık” dedi.
Manilerin bazıların anonim bazılarını da kendinin yazdığını anlatan Kırkpınar Tarihi Yağlı Güreşleri Başcazgırı Tura, “Manilerin bazıları, anonimdir, bazısı benim kendi yazdığımdır. Benim evladım gibidir onlar. 300 minareden ezan sesidir gelen; 40 davulun sesi midir? Yoksa Koca Yusuf mudur gelen? Sarayiçi Kırkpınar kaynıyor, Adalı mıdır gelen? Hayde bre Aliço uyuyor musun? Kıran kırana güreşler var duymuyor musun? Allah Allah illallah Muhammedun Resulullah başpehlivanlarımıza alkışlarla diyelim maşallah. Allah derman versin. Manilerin sonunda söylenen Allah Allah Muhammeden Resulullah sadece güreş sporuna özgü bir slogandır. Bizi yaratan yüce Rabbimizi her pehlivan salışımızda anarız. Pehlivanı öyle savatlarız” diye konuştu.
Kırkpınar’da güreşirken kıspeti çıkarıp babası gibi cazgır olmaya karar veren oğul Bülent Tura, babasının mesleğine isteyerek severek başladığını belirterek, “Kırkpınar’da 19 yıldır görev yapıyorum. Cazgırlık, pehlivanları halka tanıtan, halkı pehlivanlarla buluşturandır. Davul, zurna, pehlivan, cazgır olmazsa olmaz zaten, yağlı güreş olmaz. Bu 3 öğe çok önemlidir” dedi.
Kırkpınar’ın babadan oğla cazgırlığın yanı sıra davul-zurna çalan müzisyen ve saha hakemlik ile bezcilik yapan arasında bulunuyor.
Kırkpınar’da bu yıl 101 hakem, gözlemci ve temsilci, 10 cazgır, 28 saha görevlisi, 20 yağcı ve bezci görev alıyor.